Robot, bir veya daha fazla görevi hız ve hassasiyetle otomatik olarak yürütmek için tasarlanmış bir makinedir. Yaptıkları işlerin çeşitliliği kadar farklı çeşit robot mevcuttur.
İnsanlara benzeyen robotlar android olarak bilinir ancak birçok robot insan modeline dayanmamaktadır. Örneğin, endüstriyel robotlar çoğu zaman insan benzeri bir yapının zorlanacağı tekrarlayan görevleri yerine getirmek için tasarlanmıştır. Bir robot, insan bir operatör tarafından uzaktan kontrol edilebilir ve bazen bu operatör çok uzak bir mesafede olabilir. Telechir, bireye uzak, tehlikeli veya yabancı bir ortamda bulunma ve bununla etkileşime girebilme hissini veren telebulunma özelliği sayesinde insan bir operatörün uzaktan kontrol edebildiği karmaşık bir robottur. Bir yerde fiziksel olarak bulunma hissinin deneyimini ve imkanlarının bir kısmını simüle eden telebulunma robotları, diğer birçok olasılığın yanı sıra uzaktan iş danışmanlığı, sağlık bakımı, ev izleme ve çocuk bakımına da olanak verebilir.
Otonom bir robot, denetleyici olarak adlandırılan kendi bilgisayarıyla tamamlanan bağımsız bir sistem olarak hareket eder. En gelişmiş örneği, ortamından ve deneyimlerinden öğrenebilen ve bu bilgilere dayanan yeteneklerini geliştirebilen yerleşik bir yapay zeka sistemine sahip akıllı robottur.
Bazen böcek robotları olarak da anılan sürü robotları, sayıları birkaç ile binler arasında değişen filolarla çalışır ve bütün filo tek bir denetleyici tarafından kontrol edilir. Terim, birey ve davranışların basit fakat bütün olarak düşünüldüğünde komplike olan bir böcek kolonisi ile kullanılan sistemin benzerliğinden doğar.
Bazen robotlar yaygın olarak kullanıldığı zaman dilimine göre gruplandırılır. Birinci nesil robotlar 1970’lerden kalmadır ve sabit, sensörsüz, programlanamayan elektromekanik cihazlardan oluşur. İkinci nesil robotlar 1980’lerde geliştirilmiştir ve sensörler ve programlanabilir kontroller içerirler. Üçüncü nesil robotlar, yaklaşık 1990’dan günümüze kadar uzanan süreçte geliştirilmiştir. Bu makineler, karmaşık programlama, konuşma tanıma ve/veya sentezleme ve diğer gelişmiş özelliklere sahip sabit veya taşınabilir, otonom veya böcek tipi olabilir. Dördüncü nesil robotlar, AR-GE aşamasındadır ve yapay zeka, kendini kopyalama, kendiliğinden kurulma ve nano boyut gibi özelliklere sahiptir.
Bazı gelişmiş robotlar, insanlara yüzeysel benzerlikleri nedeniyle android olarak adlandırılmaktadır. Androidler hareketlidir, robot bacaklarının dengesiz ve mühendisliğinin zor olmasından dolayı genellikle tekerlek ya da paletler yardımıyla dolaşırlar. Androidler robot evriminin bitiş noktasıdır diyemeyiz. En olağandışı ve güçlü robotların bazıları insanlara benzemiyor veya insanlar gibi davranmıyor. Robotik zeka ve karmaşıklığın en üst noktası henüz hayal edilmemiş olabilir.
Robot terimi, Çekçe “zorla çalışma” anlamına gelen robota kelimesinden geliyor. Robot kelimesi ilk olarak 1920 yılında Çek yazar Karel Capek’in yazdığı R.U.R.: Rossum’un Universal Robots adlı oyunda kullanılı. Oyunda, robotlar eninde sonunda insan yaratıcılarını deviriyor. Robotik tasarımın ilk örneklerinden biri yaklaşık 1478 yılına kadar uzanıyor: Leonardo da Vinci‘nin arabası. Bu araba, muhtemelen sarayda bir sansasyona sebep olması için yaratılmış yaylı bir otonom sistemdir.
Kaynak: earchenterpriseai.techtarget.com