Kent Üniversitesi’ndeki astrofizikçilerinin yaptığı son araştırma çerçevesinde, evrenimizdeki hayatın oluşumunda geri dönüşümün oynadığı rol konusunda çok önemli ipuçlarına rastlandı.
Kent Üniversitesi’nin Astrofizik ve Gezegen Bilimleri Merkezi’ndeki bilim insanları, yıldızların yaşam yolculuğundaki farklı aşamaları inceleyerek ve yıldızların evrimsel döngüsü üzerine yeni bilgiler edinerek, evrenimizdeki yaşamın başlangıcını aydınlatan önemli bir aşama hakkında daha fazla bilgi keşfetti. Yaptıkları bu çalışma, yıldızlar ölürken ortaya çıkan maddenin yeni yıldızlar veya gezegenlerin oluşumunda kullanıldığını ilk defa meydana çıkardı.
Bilim insanları, insan hayatını oluşturan maddelerin evrenin başlangıcında var olmadığını uzun zamandır biliyordu. Mesela karbon ve oksijen gibi maddeler yıldızların derinlerinde oluşurlar ve gene aynı yıldızların patlamaları sayesinde salınırlar. Açıklanamayan nokta ise, asıl çoğunluğu oluşturan patlama yaşamayan yıldızlarda bu maddelere ne olduğu ve bu maddelerin yeni gezegen ve biyosferlerin oluşumuna katkı sağlamak için nasıl açığa çıktığı.
Profesör Michael Smith ve doktora öğrencisi Igor Navikov, 12 Eylül’de Monthly Notices of the Royal Astronomical Society dergisinde yayımlanan “Numerical simulations of wind-driven protoplanetary nebulae—I. near-infrared emission,” isimli makalelerinde bu kayıp parçayı keşfetti. Ekip, farklı çevresel koşullarda yıldızlardan yayılan ışık örüntülerinin haritasını çıkaran Forge isimli süper bilgisayarlarında 2D modelleme yaparak, salıverilen maddelerin yeni astronomik maddeler oluşturmak için nasıl taşınıp yıldızlararası gazlarla karıştığını anlayabildi.
Fizikçiler ve Yıldızlar
Fizikçiler, gezegen oluşumu öncesi nebulaların detaylı dizilimini ilk defa simüle edebildi. Bunlar bir yıldızın son evrimi aşamasında gelişen astronomik maddeler. Fizikçiler, yıldız yaşlandıkça salınan maddelerin kabuğunun oluşumunu modellediler. Bu kabuklar, gezegenimsi bulutsuları, başka bir deyişle gece gökyüzünde görülebilen yüzük şeklindeki gaz ve toz bulutlarını oluşturur.
Adı geçen çalışma, yıldızlardan açığa çıkan enerji ve gazın evrene nasıl ve hangi formda döndüğünü açıkladı. Bulunan bilgilere göre ölen yıldızlar tarafından oluşturulan elementler, bir parçalanma sürecinden geçerek yeni yıldızlar ve gezegenlere geri dönüştürüyorlardı. (Geri dönüşüm, evrenimizdeki hayatın oluşumuna bu şekilde katkı sağlıyor.)
Profesör Smith konuyla ilgili açıklamasında, “İlk başta simülasyonumuzun sonuçlarına çok şaşırdık. Ölen kırmızı devlerden salınan kabuklara ne olduğunu anlamamız gerekiyordu. Kabukların geçici olduğunu ileri sürdük, bu kabuklar mevcut hallerinde kalsalar evrenimizde hayat olmayacak ve gezegenlerimizde yaşayan olmayacakmış gibi.” dedi.
Smith açıklamasına şöyle devam etti: “Kabuklar tek tip değil. Çoğu muhtemelen soğuk ve moleküler. Bunlar, bir elin parmakları gibi açılıp ayrışıyorlar ve bütünlüklerini kaybediyorlar. Öte yandan, sıcak atomik kabuklar oldukları gibi kalıyor. Bu durum, karbon ve diğer maddelerin evrenimize nasıl taşındığı ve tekrar tekrar kullanıldığı konusunda hayati ipuçları sağlıyor. Medeniyetimizin oluşumu, geri dönüştürülen maddelerin oranının en çok olduğu döneme denk geliyor. Bu bir tesadüf olamaz.”
Kaynak:phys.org